Mart 2019 yılında başlayan 2020 yılı sonlarında hız kazanan bağ evleri yıkımları hızla sürdürülüyor. Geçtiğimiz 2019 yılı başlarında yapılan denetimler ile 31.12.2017 sonrası yapıldığı iddia edilerek bir çok bağ evi vb. yapılara yıkım kararları çıkmış ve uygulanmıştı. Şu günlerde ise 1. Derece Arkeolojik sit ve Doğal sit alanlarındaki yapıların imal yılına bakılmaksızın bu alanlar içerisinde kesin yapılaşma yasağı olması nedeniyle yıkım kararları çıkmış ve uygulamaya konmuş durumda. Gün gün yıkım kararları tebliğ edilerek kişilere süre veriliyor süre içerisinde kişi kendi imkanları ile yıkar ve bilgi verir ise daha ekonomik şekilde ortadan kaldırıyor, süreye uymayanların yapıları ise jandarma ve yetkililerin denetiminde Kapadokya Alan Başkanlığı tarafından yıkılarak masraflar kişilere tahakkuk ettiriliyor.
Kapadokya Alan Başkanlığı tarafından yıkımları yürütülen bağ evlerinin sahipleri ise zor durumda olduklarını beyan ederek kış gününde yapıların yıkılmasına tepki gösteriyor.
Yıkımlar ile karşı karşıya gelen vatandaşlar devletin kendilerine sahip çıkmasını bekliyor.
Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel, 11 Ocak 2021 tarihinde düzenlediği basın toplantısında Kapadokya bölgesinde bugüne kadar 310 kaçak yapının yıkımının gerçekleştirildiğini, 305 tane daha kararı olan irili ufaklı binaların yıkımına devam edeceğiz" demişti.
'ÇOK MASRAF YAPTIK'Sit alanı içerisinde evi bulunan bir vatandaş, İmar Barışı'na başvuruda bulundum, yapı kayıt belgesi aldım. Bunlara aldırmadan yıkıma devam ediyorlar. Madem bu belgeleri kabul etmeyeceklerdi, neden verdiler" dedi.
Bir başka ev sahibi ise “Atalarım tarafından 20-30 yıl önce yapılan bu yerin kime ne zararı var, biz burada ekim dikim yapıyoruz. Kullandığımız malzemeleri burada muhafaza altına alıyoruz. Eğer evlerimiz yıkılırsa bizim bu bağ gelmemize gerek yok. Birçok kişi apartmanda yaşıyor buradaki malzemeleri nereye koyacağız kış günü bizi neden mağdur ediyorlar. Yetkililerden çözüm bekliyoruz" Dedi.
Bir başka ev sahibi ise "kanun uygulanıyor ise herkese eşit davranılsın 1 yıl önce yıkımlar olduğunda kimsenin sesi çıkmıyordu. Sit alanında kalıyor ve yıkılıyorsa ise kişi ayrımı yapılmadan herkesin ki yıkılsın" dedi.
Ürgüp’te bir hukukçu tarafından kaleme alınan yazı tüm mağdur vatandaşlar tarafından ise kısa sürede sosyal medya hesaplarında paylaşıldı.
“Komşumun, akrabamın, arkadaşımın, eşimin, dostumun ata yadigârı olan veya bin bir zorluklarla yaptığı bağ evinin yıkılmasına siyasiler ve bürokrasi sessiz kalmış olsa da insanların haykırışlarına kulak tıkasalar da bir Ürgüplü olarak ben kulak tıkamayacağım.
Kimle konuşsam bağ evim yıkılmasın diye ısrar etmiyor. Devletimiz bir karar vermiş uymak boynumuzun borcudur yıkılsın fakat ekonomik olarak zorda olduğum, kış, pandemi şartlarında, ekim zamanı yaklaşırken nasıl yıkayım? Evlerimizi alıp götürecek değiliz ya ne zaman isterlerse yıkarlar niye bu olağanüstü dönemde eziyet ediyorlar bizlere diyorlar.
Bu insanların çoğu apartmanlarda oturuyor bağ evleri yıkıldığında bu eşyaları nereye götüreceksin, bundan sonra ne yapacaksın, eşyaları nasıl taşıyacaksın imkanın var mı diye soran olmadığını, kış ve pandemi döneminde yıkım olmaz üzerime düşen ne varsa yapmak boynumun borcudur diyen bir siyasi ile karşılaşmadıklarını dile getiriyorlar.
Bu haykırışları bir Ürgüplü olarak ben duydum sayın siyasilerimiz parti ayırmaksızın milletvekillerimiz, il başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, bürokratlarımız lütfen sizlerde duyun.
Bu insanlar bizim insanımız! Komşumuz, arkadaşımız, dostumuz, akrabamız şu zorlu şartlarda çaresiz bırakmayın hep beraber taşın altına elinizi koyun. Çevremizde o kadar kaçak ve kanuna aykırı yapı varken sadece bağ evleri öncelikli sorunsa, yıkılacaksa yıkılsın ama bu insanlara zaman tanınsın şu olağan üstü dönem geçsin insanlar bir oh diyebilsin emin olun kendi elleri ile bağ evlerini yıkıp sizin için bu kadar büyük sorunu çözerler.
Bizler çok iyi biliyoruz ki çoğu insanımız tarımla uğraşıyor ailesinin geçimini tarlasından elde ettiği gelirle sağlıyor, atı, arabası yok eşyasını bağ evine koyuyor, bazılarının yaşı ilerlemiş tarlasında bir nefes almak için bağ evini kaçış yeri olarak görüyor, bazısı ata yadigârı bağ evinde küçüklüğünü geçmişini anıyor, bazısı pandemi sürecinde burasını kendisine sığınak olarak kullanıyor, bazısınin ise hiç evi yok orda yaşamak zorunda kalıyor kısacası kimse keyfi için bağ evi yapmıyor. Bu insanlar devletimiz bir karar vermiş bizde gerekeni yapacağız diyebiliyor.
Bu insanlar bu erdemi gösteriyorsa bir Ürgüplü olarak bana da bu insanların lütfen seslerini duyun iyi günlerinde değil zor günlerinde yanlarında olun ZAMAN TANINMASI İÇİN ÇABA SARF EDİN BUNU SAĞLAYIN demek seslerini bir nebzede olsa duyurmak düşüyor.”
Aşağıdaki yazı üzerine tıklayarak kanuna ulaşabilirsiniz.
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULUNUNDOĞAL (TABİİ) SİTLER, KORUMA VE KULLANMAKOŞULLARI İLE İLGİLİ İLKE KARARI
